Evrimin tüm kanıtları 2 kümede toplanabilir: Fosil kanıtları ve hiyerarşik yuvalandırmadan (nested hierarchy) elde edilen kanıtları. Fosil kanıtları kalın kafalı bazı yaratılışçıların takıntısıdır zaten. Nested Hierarchy kanıtlarıysa diğer tüm kanıtları içeriyor. ERV’ler, psödogenler, evrim ağacı desenleri, kromozomal füzyonlar… Ve yazması saatler sürebilecek bir sürü kanıt nested hierarchy kanıtları.

Nested Hierarchy yani iç içe geçmiş düzen evrimin tam da tahmin ettiği şey.
Yani canlılar arasındaki benzerlik/farklılık oranlarının bir ağaç deseni kurması.
Önce canlıları anatomik ve fizyolojik olarak karşılaştırıyorsun ve ağaç çıkıyor.
Daha sonra ağaç kurarken kullandığın canlıların her birinden DNA alıyorsun.
Ve anatomik ağaç deseniyle, genetik ağaç deseni %100 örtüşüyor.
İster genlere, psödogenlere, morfolojiye, ERV’lere göre al. Hep aynı ağaç deseni.
En basitinden elinde kertenkele, dinozor, kedi, köpek, dinozor ve balık ve ağaç olsun.
Bunları hiç genetik test yapmadan bir şekilde gruplandıralım.
Kafası çalışan herkes kedi ve köpekleri birbiriyle, kertenkele ve dinozoru birbiriyle eşler.
Daha sonra kertenkele-dinozor kümesi ve kedi-köpek kümesi birlikte bir üst küme kurarlar.
Balıklar bu 4 hayvan türünün oluşturduğu üst kümenin dışındaki bir grup olurlar.
Yalnız 4 tetrapod ve balık birbirine benzer, ağaç hepsinden çok farklıdır.
Yine kafası çalışan herkes, 5 hayvanı 1 grupta, bitki olan ağacı bir dış grupta toplar.
Tüm memeliler omurgalıdır ama tüm omurgalılar memeli değildir.
Omurgasız bir memeli bulunduğu anda evrim toptan çöker.
Memelerinden süt veren bir tavuk bulunduğu anda evrim toptan çöker.
Memeli sayılmak için bir checklist çıkarılır. Buna uyanlar memelidir.
Memeli olmak için, sabit vücut ısısı, ortakulakta 3 kemik, meme bezleri, kıllar gerekir.
Bu şartlardan birisini bile ihlal eden hayvan memeli değildir. Evrim anında gider.
İnsana bakalım. İnsan bu şartların hepsini sağlar. Köpek de, kedi de sağlar.
Bu şartlar altında kedi ve köpek memeli bir hayvan sayılıyorsa, insan da memeli bir hayvandır.
Başka açıdan bakalım tüm memeliler sölomludur. Çünkü tüm omurgalılar da sölomludur.
Yassı solucanlar sölomsuzdur. Ama 3 germ yaprakları olduğu için sölenterden çok insana yakındır.
İnsanlar ve yassı solucanlar 3 germli oldukları için bir küme kurarlar.
Denizanaları ise 2 germli oldukları için bu kümenin dışında kalır.
Ama insan, solucan ve denizanası organları olduğu için süngerleri dışlayan bir gruptur.
Canlılar küme içinde küme, grup içinde grup şeklinde bir düzene sahipler.
Mesela insan, şempanze ve babunu alalım. Bunları gruplayalım.
Yaratılışçı kafaya göre şempanze ve babun birbirine yakın insana uzak olmalıdır.
Ama şempanze insana yakın, diğer bir maymun olan babuna uzaktır.
Çünkü insan ve apeler kuyruksuzken, babunlar kuyruklu maymunlardır.
Bir şempanzenin DNA’sı bir maymun olan babundan çok insana yakındır.
Madem aralarında %4 fark olan hamster ve farenin ortak atadan geldiğine inanıyorlar.
Öyleyse aralarında sadece %1.6 fark olan insan ve şempanzenin ortak atadan geldiğine inanmamak aptalca.
Veyahut, hem memeliler, hem sürüngenler hem de kuşlar amniyotiktir, amfibiler bu grubun dışındadır.
Bu bakımdan, kertenkele insana yakın kurbağaya uzak olmalıdır. Çünkü insan amniyottur, kurbağa amfibi.
Üstelik DNA testi yapıldığında da kertenkeleler insana yakın kurbağaya uzak çıkıyorlar.
Daha ilginci lüfer, çupra gibi kemikli balıkların junk DNA’ları köpekbalığından çok insana yakın!
Yaratılışçı kafaya göre ikisi de balık olduğu için lüfer köpekbalığına yakın olmalıydı.
Ama Dawkins’in kitabındaki analize göre, çupra kemikli olduğu için insana yakın. Genetik olarak bile.
İnsanlar canlıların grup içinde grup, küme içinde küme şeklinde dizildiğini çözemiyor.

Freand