Özel bir eğitim kurumunda biyoloji öğretmenliği yapıyorum. Biyoloji derslerinde öğrencilerin en çok ilgisini çeken konulardan biri de evrim teorisi ve Darwin. Darwin’in maymundan geldiğimiz! iddiasının sahibi olması dolayısıyla ilgi çekmesi normal. Ama Darwin’in bu şekilde sunulması anormal. Bu yazıda Darwin ve Evrim algısını ele almaya çalışacağım.
Darwin ve Maymun
Bir biyolog olarak mezun olduğum fakültede (üzgünüm) evrim dersi almadım. Bölüm başkanımız Prof. Dr. İsmi Lazım Değil sanırım günah diye programa Evrim dersini koymadı. Evrim dersi almadan biyolog oldum ve yüksek lisans için başvurduğum başka bir üniversite, transkriptimde Evrim dersi olmadığı için beni kabul etmedi. Çünkü Evrim zorunlu bir ders olarak biyoloji bölümlerinde okutulmalıydı. Elbette haklılardı; Evrim gibi hayati bir konuyu öğrenmeden biyolog olunması saçmaydı. Ne zaman evrim konusunda rüştümü ispatladım o zaman yüksek lisans yapmaya hak kazandım.
Bu hikayeden de anlayacağınız üzere koskoca üniversitede dekan seviyesinde bir hocanın Evrim dersini günah olarak değerlendirip çeşitli bahanelerle (anlatacak öğretim elamanı yok, seçmeli ders olarak verilmesi daha doğru, laboratuar şartlarımız uygun değil… gibisinden bahanelerle) programa almaması Evrim Teorisine bakış açısını ne de güzel açıklıyor. Bizim için Evrim demek maymunduk insan olduk basitliğinde bir saçmalık sadece. Bu konuyu üniversitede hocalık yapan bazı profesörler de bu şekilde algılıyor, lisede orta öğretimlerini tamamlamak için bulunan öğrenciler de, annem de, babam da bu şekilde algılıyor: Darwin diye bir akılsız! “Ey ahali bakın biz maymuna ne kadar da benziyoruz o zaman biz maymundan geldik” dedi. İşte Evrim de budur. Sanırım bu algılattırma bilinçli yapılıyor ve bu konu bu basitliğe indirgenerek biyolojinin ve sistematiğin temelini oluşturan Evrim Teorisi küçümsenerek insanların düşünme biçimlerine yön veriliyor. Bu da sistematik düşünme ve analitik mantığın yerine, önemsizleştirme ve yok etme mantığının gelmesine neden oluyor. Küçümsenerek öğrenmeye engel olma stratejisi burada başarılı oluyor.
Bizler derslerimizde elbette Darwin’in Evrim Teorisinin çok detaylı verilerden ve uzun yıllar süren çalışmalardan oluşan oldukça kapsamlı ve üzerinde düşünmeye değer bir teori olduğunu anlatıyoruz. Darwin Beagle isimli gemiyle yaptığı yolculuk sonucunda hayatın başlangıcı ile ilgili önemli görüşler ortaya atmış ve bu görüşlerden yola çıkarak canlının nasıl oluştuğu gibi muazzam soruya cevap aramıştır. Kendinden önce de Evrim benzeri görüşlerin olduğu ve Evrim Teorisinin bu görüşlerin üzerinde bir üst görüş olduğunu akıllı ve bilimsel düşünebilen tüm insanların kabul ettiği bir gerçektir. Diyoruz.
Diyoruz ama özellikle medyada Evrim Teorisi ve Darwin konulu haberler ve programlar dönüp dolaşıp “insan maymundan gelmiştir” basitliğine indirgendiği ve hadisenin ciddiyeti hep ikinci plana atıldığı için bu konu insanlar tarafından yanlış anlaşılıyor.
Evrimi Bilmek, Evrime İnanmak
“Evrim’e inanıyor musun?” sorusu kanımca çok saçma bir soru. Fala inanır mısın basitliğinde soruluyor çünkü. Bilimsel bir konuya inanmak ya da inanmamak gibi bir seçeneğin olması da oldukça garip. Tamamen ispatlanmamış ancak içerisinde önemli veriler bulunduran bu teoriyi bilmek gerekiyor. Elbette içerisinde henüz açığa kavuşturulamamış henüz açıklanamamış bazı noktalar var. Sonuçta milyonlarca yıl geriye gidip bakalım hayat nasıl oluştu diye bakma şansımız da yok. Ancak bu teori bilinmeli ve üzerinde düşünülmelidir. İnanma konusu gereksizdir. Evrim Teorisi sanıldığı bir din değil sadece bilimsel bir varsayımdır. Reenkarnasyona inanıyor musun sorusu sorulur gibi “Evrim Teorisine inanıyor musun” demek kanımca cahilce bir davranıştır. İşte Evrim Teorisine öğrencilerimizin bakış açısı da bu şekilde maalesef, hocam siz Evrim Teorisine inanıyor musunuz, Evrim Teorisini destekliyor musunuz, eee Evrim Teorisi bir futbol takımı değil ya bir siyasi oluşum da değil ki ben tutayım ya da destekleyeyim. Bizler sadece bu teoriyi anlatırız. Öğreniriz ve öğretmeye çalışırız. Evrim Teorisi inanılacak bir şey değildir asla…
Sonuç
Bilimsel bir teorinin (mesela Hücre Teorisinin) başına gelmeyen Evrim Teorisinin başına gelmiştir. Basitleştirilip, küçükleştirilip bu teoriye haksızlık yapılmıştır. Sanki bu teori sadece dini bir takım kuralları yıkmak amacıyla geliştirilmiş gibi lanse edildi yıllarca. Oysa hayatın başlangıcıyla ilgili soruya cevap aramak için Darwin tarafından yapılan bilimsel çalışmaların sonucudur. Konu son derece bilimsel olmasına karşılık bilimdışı birçok otorite! tarafından saçma sapan değerlendirmelere tabi tutulmuş ve saptırılmıştır. Bizim yapmamız gereken sanırım bu bilimsel çalışmayı bilimsel bir jargonla doğru düzgün anlatmamız ve yeni çalışmaları bu mantıkla izlemektir. Böyle olmazsa “maymundan geldik” basitliğinde tartışmalar sürüp gidecektir.
Mahmut Celaloğlu: Biyolog-Biyoloji Öğretmeni, Cumhuriyet Üniversitesi Yüksek Lisans
12 Mayıs 2009