Yapay canlı devrimi!


Bilim adamları, 40 milyon dolar harcanan 15 yıllık bir araştırmanın ardından laboratuvarda canlı hücre yaratmayı başardı. Ancak bilim dünyası ise endişeli. Yapay canlıyı üreten uzmanlar, Tanrı’nın rolüne soyunmakla suçlanıyor Uzmanlara göre ‘Synthia’ adı verilen sentetik bakteri, çok güçlü bir biyolojik silah üretiminin yolunu açabilir ya da çalışmalardaki en küçük bir hata bile milyonları yeryüzünden silecek korkunç bir salgına neden olabilir.

***

ABD’li bilim insanları, dünyada ilk kez insan yapımı DNA kullanarak laboratuvar ortamında canlı bir hücre yaratmayı başardı. Doğada var olmayan, özelleştirilmiş organizmaların geliştirilmesinin önünü açan ve biyolojik mühendislikte devrim yaratan bu sentetik bakteriye “Synthia” adı verildi.

Görülmemiş yeni bir yaşam
Milyarder biyolog ve girişimci Craig Venter ve ekibi, araştırmaları kapsamında, içeriğinde 850 gen bulunan bir DNA kodunu sentezleyerek alıcı bakterinin içine enjekte etti. Bunun sonucunda biri doğal, biri yapay DNA taşıyan iki hücre oluştu. Deney esnasında kullanılan antibiyotikler, doğal DNA taşıyan bakteriyi yok etti ve geriye sadece yapay DNA taşıyan bakteri kaldı. Birkaç saat içinde, alıcı bakteriye dair tüm izler silindi ve yapay DNA’lı hücreler çoğaldı. Böylece ortaya, daha önce hiç görülmemiş yeni bir yaşam çıktı.
Dr. Venter, 15 yıl süren ve yaklaşık 40 milyon dolar harcanan çalışması için, “Artık sadece hayal gücümüz tarafından sınırlanabileceğimiz yeni bir çağa giriyoruz” diye konuştu. Ancak bu gelişme, bilim çevrelerince genel olarak sert tepkilerle karşılandı.

Pandora’nın kutusu
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden sosyal bilim adamı Kenneth Oye, uzun vadede faydaları ve riskleri bilinmeyen bu adımı, karanlıkta ateş etmeye benzetti. Sentetik biyoloji üzerine yapılan çalışmaları takip eden teknoloji izleme örgütü ETC de, bu durumu “Pandora’nın kutusu” olarak nitelendirerek, deneyi “korkutucu” bulduklarını açıkladı.
İnsan Genetiği Uyarısı örgütünden Dr. David King de Dr. Venter’ı “Tanrı rolüne soyunmakla” suçladı. Dr. King, “Esas tehlike, bilim insanlarının doğayı kontrol etmeye çalışan dizginlenemez hırsları, pek çok insanın deyişiyle Tanrı’yı oynamaya kalkışmaları” diye konuştu.

Peki nasıl kullanılacak?
Söz konusu dev bilimsel adım aracılığıyla, ileride aşı ve ilaç yapımı için özel mikroplar üretilebileceği, karbondioksidi hidrokarbon biyoyakıtlara dönüştürebilecek algler yapılabileceği düşünülüyor. Ayrıca, bu yeni teknolojiyle birlikte karbondioksidi ve zehirli atıkları temizleyebilecek çevre dostu böcekler de geliştirilebilmesi bekleniyor.

Bilim – korku
Bilim dünyasını ve etik çevreleri ayağa kaldıran gelişme, başrolde Will Smith’in oynadığı ve laboratuvar yapımı ölümcül bir virüsten etkilenmeden hayatta kalan son insanı canlandırdığı “Ben Efsaneyim” (I Am Legend) filmini anımsattı. Yapay yaşama dair ortaya atılan endişe verici teorilerin bazıları şunlar:
– Herkesi öldürebilecek güçte bir biyolojik silah üretiminin yolunu açabilir.
– En küçük hata, milyonları yeryüzünden silecek korkunç bir salgına neden olabilir.
-Doğanın dengesi geri döndürülemez bir şekilde bozulabilir.
-Laboratuvar üretimi canlılar, gelecekte doğanın kurallarına ‘uymayabilir’.

Milliyet

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s