Özel: Bilim ve Gelecek Dergisi Okurlarına Duyurulur
Bilim ve Gelecek dergisi elinizdeki sayıdan itibaren 9 TL. Bu fiyat artışının nedenini yazıda okuyacaksınız. Dergi ile yakın ilişkide bulunan okurlarımız bilirler, Bilim ve Gelecek emekçileri özveriyle çalışırlar ve karşılıksız emeğin insanıdırlar. Bu bizim için bir hayıflanma konusu değil, üst düzeyde bir doyum kaynağı. Bundan sonra da böyle olacak; bu “amatör” yönümüzü hiç kaybetmeyeceğiz. Bu sözü verirken, okurlarımızdan da bir özveri bekliyoruz: Ayda 1,5 TL’lik bir ek özveri. Bunun küçük bir miktar olmadığının da bilincindeyiz; çünkü damlaya damlaya göl olur ve biz okurlardan bir göl talep ediyoruz. Ama çalışanı, yazarı ve okuruyla elbirliğiyle yaratılan bu kulvar, yine aynı kolektif ruhla sürecektir; bundan da eminiz.
Bilim ve Gelecek dergisi elinizdeki sayıdan itibaren 9 TL. Ocak 2009 tarihli 59. sayımızdan beri, yani 40 sayıdır, yaklaşık 3,5 yıldır fiyat artışı yapmamıştık. Yapmak istemiyorduk; daha doğrusu zam yapmamak için direniyorduk. Bu direncimiz sonunda neden kırıldı, bunu açık yüreklilikle okurlarımızla paylaşmak istiyoruz.
Tahmin edebileceğiniz gibi, özellikle son bir yıldır, gider kalemlerimizi oluşturan bütün unsurlara (kâğıt, baskı, kira, doğalgaz-elektrik-su gibi büro masrafları, posta, kargo vb.) büyük oranlarda zam geldi.
Bir örnek verelim: Bundan beş ay önce aboneye yollanan bir derginin posta masrafı 90 kuruştu, beş aydır 1,5 TL. Yani postaya yüzde 60 zam geldi. Dergimizin yıllık abone fiyatı 75 TL idi. Bunun 18 TL’si (12 x 1,5), yani yaklaşık yüzde 25’i sadece postaya gidiyordu. Bu durumda, bizim gibi dergilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan abone yapmak, bir gelir kalemi olmaktan çıktı, zarara dönüştü. Kargo masraflarında ise durum trajikomik boyutlarda. 7,5 TL olan dergiyi kargo ile yollamaya kalkarsanız kargo firmasına 7,5 TL ödüyorsunuz!
Fazla mı sızlandık? Haklısınız… Yine de aramızda tartışıyorduk, dergiye zam yapalım mı, yapmayalım mı, 50 kuruş mu (8 TL) yapalım, 1 TL mi (8,5 TL) yapalım… Ama bayi dağıtım firmamızın Mart ayı sonunda gönderdiği e-posta ile bu tartışma bıçak gibi kesildi: “Bundan böyle her ay dergiyi yollarken 2000 TL + KDV ödeyeceksiniz.” İşte, fiyat artışına karşı direncimizin kırıldığı nokta budur.
Periyodik yayıncılıkla az çok haşır neşir olanlar bilir, bayi dağıtımı konusunda Türkiye’de iki tekel vardır: Doğan grubu ve Sabah grubu (bizi Sabah grubu dağıtıyor). Bunların dışında yaygın (bayi) dağıtım yapmanız olanaksız; ikisinden birine mahkûmsunuz. Dolayısıyla istedikleri zaman her türlü dayatmayı yapabilirler.
Dağıtım firmasından gelen bu son darbe, bizim bayi satış gelirimizin yüzde 25’ini bir çırpıda aldı götürdü. İlginçtir bu uygulama, kendi alanımızdaki benzerimiz dergilerden sadece bize karşı yapıldı.
Okurlarımız kusura bakmasın, bu durumda dergimizin fiyatını 7,5 TL’den 9 TL’ye çıkarmaktan başka çaremiz kalmamıştı (Aslında tartışma bir anda 9 mu 10 mu biçimine bürünmüştü). Ya derginin kapısına kilit vuracaktık ya da böyle bir tedbir alacaktık. Tabii, bu tedbirin de çare olup olmadığını önümüzdeki aylarda göreceğiz.
***
Şimdi konuya bambaşka bir açıdan yaklaşalım. Bilim ve Gelecek dergisinin yılbaşından itibaren çıkardığı son 4 sayısının kapak dosyaları şöyle:
– Sayı: 95 (Ocak 2012): F-Tipi Bilim: Hoca’nın İlmi
– Sayı: 96 (Şubat 2012): Mezdek İsyanı
– Sayı: 97 (Mart 2012): Dindar Nesiller
– Sayı: 98 (Nisan 2012): F-Tipi Bilim-2: Hoca’nın İktisadı
Ayrıca bir de F-Tipi Bilim: Hoca’nın İlmi başlıklı bir kitap çıkardık.
Bu dört ay içinde karşılaştığımız birkaç uygulamayı da sizlerle paylaşmak istiyoruz:
– Dergimizin aldığı ilanların büyük bölümü dost yayınlarla takas ilanlarıdır; onlar bizi, biz onları tanıtırız. Bunun dışında esas olarak bir tane paralı ilanımız vardı: Büyük bir bankanın yayın departmanının ilanı. Üç ay önce birdenbire kesildi. Nedenini araştırdığımızda ulaştığımız gerçek şu oldu: Son aylarda yaptığımız yayınlar rahatsız edici bulunmuştu!
– En büyük kitap dağıtımcımız, ilginç bir biçimde, Hoca’nın ‘İlmi’ adlı yeni çıkardığımız kitabı, diğer kitaplarımızın ancak beşte biri kadar aldı. Herhalde fazla satmayacağını düşündüler. Ama yeni sona eren İzmir Kitap Fuarı verileri, bu kitabın en fazla ilgi gören kitabımız olduğu yönündeydi.
– Ve tabii yukarıda söz ettiğimiz son uygulama: Bayi dağıtımımızı yapan Sabah grubunun birdenbire yeni şartlar dayatması.
Kendi kendimize komplo teorileri kuruyor olabiliriz; belki de bütün bunlar tesadüftür. Ama sonuç itibarıyla yeni karşılaştığımız bu uygulamalar gelir kalemlerimizde önemli bir düşüş anlamına geliyor. Dergi fiyatına yaptığımız 1,5 TL zammın nedenini bu “tesadüfler” oluşturuyor.
***
Evet, Bilim ve Gelecek’in fiyatını 7,5 TL’den 9 TL’ye çıkardık. Yüzde 20 civarında bir zam yaptık. Bu fiyat artışının, özellikle öğrenci okurlarımızı zorlayacağının farkındayız. Belki de dergimizi takip etmeyi bırakacaklar. Onları anlıyoruz. Canları sağ olsun; onlar bizim sevgili okurlarımızdır, eninde sonunda yeniden kazanırız, biliyoruz.
Bilim ve Gelecek dergisi Türkiye bilim yayıncılığında bir ekoldür. 1994-2003 yılları arasında on yıl çıkardığımız Bilim ve Ütopya dergisi ve ardından bir ay sonra 100. sayıya ulaşacak olan Bilim ve Gelecek dergisi ile bilim yayıncılığında o güne dek bulunmayan bir kulvar yarattık. Toplumcu, aydınlanmacı, bilimsel düşünce ve yöntemden hiçbir biçimde taviz vermeyen, esas olarak ülkenin birikimini değerlendiren politik bir bilim yayıncılığı. Fakat bu kulvar sadece içerik ile yaratılmadı. Bu çizginin de garantisi olan vazgeçilmez ilke, yayın yaşamının devlete veya herhangi bir sermaye kuruluşu veya siyasal oluşuma sırtını yaslamadan devam ettirilmesidir. Bu bizim değiştirilmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez tunç kanunumuzdur. Bu tutumumuzu çıkış yazımızda “sıfır sermaye sonsuz emek” diye formüle etmiştik. İşte sözünü ettiğimiz kulvarın sürekliliğini sağlayan bu ilkedir.
Tabii, bu düzende böyle bir ilkeyi kararlılıkla uygulamanın bir bedeli de var: mali sıkıntılar. Bu sıkıntıları, her kritik dönemeçte, çalışanı, okuru ve yazarıyla bütünleşerek ve ortaklaşa üstlenerek aştı Bilim ve Gelecek. Bundan sonra da böyle aşacak.
Dergi ile yakın ilişkide bulunan okurlarımız bilirler, Bilim ve Gelecek emekçileri büyük bir özveriyle çalışırlar ve karşılıksız emeğin insanıdırlar. Bu bizim için bir hayıflanma konusu değil, üst düzeyde bir doyum kaynağı. Bundan sonra da böyle olacak; bu “amatör” yönümüzü hiç kaybetmeyeceğiz. Bu sözü kararlılıkla verirken, okurlarımızdan da bir özveri bekliyoruz: Ayda 1,5 TL’lik bir ek özveri. Bunun küçük bir miktar olmadığının da bilincindeyiz; çünkü damlaya damlaya göl olur ve biz okurlardan bir göl talep ediyoruz. Biliyoruz, bizim okurlarımız zengin kişiler değil, emeğiyle geçinen insanlar. Zorlanacağınızı tahmin ediyoruz; zaten önceden de zorlanıyordunuz. Ama çalışanı, yazarı ve okuruyla elbirliğiyle yaratılan bu kulvar, yine aynı kolektif ruhla sürecektir; bundan da eminiz.
Değerli okurlar, Bilim ve Gelecek her şart altında devam edecek. Çünkü o sadece bir dergi değil, bir kulvarın, bir hareketin adıdır; üstün bir bilincin maddileşmiş biçimidir.
Dostlukla kalın…
BİLİM VE GELECEK’İN ÇIKIŞ YAZISINDAN
Sıfır sermaye, sonsuz emek
Herhangi bir sermaye odağının desteği ile başlasaydık yayın hayatımıza, boştu şimdiye kadar söylediklerimiz. Kesinlikle değiştirilemez, değiştirilmesi teklif bile edilemez bir ilkemiz var: Dergimiz herhangi bir sermaye odağının dergisi olmayacaktır. Bir ütopya mı bu? Biz bunun kaya gibi sağlam bir gerçek olduğunu, on yıl boyunca Bilim ve Ütopya’yı bu şekilde çıkararak kanıtladık; yine kanıtlayacağız yeni dergimizde. “Sıfır sermaye” ile çıkıyoruz yola. Bu bir zaaf değil, tam tersine derginin ve temsil ettiği çizginin sürekliliğinin ve başarısının garantisidir. Sermayemiz sıfır ama, emeğimiz sonsuz. Yine yollara düşeceğiz, aboneler yapacağız. 70 milyon abonedir kısa vadeli hedefimiz! Kapı kapı, oda oda dolaşacağız, Anadolu’nun, Trakya’nın en ücra köşesine dek ulaşacağız, dergimizi tanıtacağız. Bu, sadece bir dergi değil, bir hareket olacak; Türkiye’nin Emek ve Aydınlanma hareketinin bilim ve düşün alanındaki bayrağı olacak. Çalışanlarımızın, yazarlarımızın, okurlarımızın, dostlarımızın, ülkemizin aydınlık insanlarının, emekçi insanlarının sonsuz gücüne güveniyoruz. Gelin hep birlikte, kolektif emeğin, karşılıksız emeğin sermaye karşısındaki üstünlüğünü bir kez daha kanıtlayalım. Geleceği yaratmaya başlayalım.