Adaptasyon: Adaptasyon veya uyum doğal seleksiyonda başarılı olmuş ona sahip olan organizmayı evrimsel olarak daha uyumlu kılan bir özelliktir.[1][2] Sıfat olarak yani böylesi bir özelliği tarif etmek için adaptif terimi kullanılır.
.
Adaptasyon canlıların ortamlarında başarılı bir şekilde yaşamasını sağlayan kalıtsal değişikliktir. Adaptasyon yapısal davranışsal veya fizyolojik olabilir. Yapısal adaptasyonlara örnek olarak deri rengi vücut şekli vücut örtüsü verilebilir. Davranışsal adaptasyon için fototropizma örnek verilebilir. Fizyolojik adaptasyonlara örnek olarak bir zehir üretmek sümük salgılamak homeostaz gibi biyokimyasal yollar veya sistemler gösterilebilir.
Adaptasyon doğal seçilimle seçilmiş özelliklerdir. Adaptif özelliği belirleyen genetik temel çevre yüzünden oluşmaz; genetik varyant öncede vardır ve onu taşıyan bireye bir avantaj sağlaması yüzünden seçilir. Genetik varyantların önceden var olduğunun ilk deneysel kanıtı Luria and Delbrück tarafından gösterilmiştir. Bu araştırmacılar sendelenim testi (İng. fluctation test) ile Escherichia coli bakterisinde meydana gelen rasgele değişikliklerin nasıl antibiyotik direncine yol açtığını gösterdiler.
Çevrelerine yeterince uyum sağlayıcı adaptasyonlara sahip olmayan organizmalar ya bulundukları ortamdan gitmek zorunda kalırlar ya da soyları tükenir. Bu bağlamda soy tükenmesi terimi ölüm hızının doğum hızından daha fazla olması sonucu zaman içinde bu türün yok olması demektir.
Bunun zıt anlamlısı seçilimdir yani adaptif özelliği taşıyan bireylerin doğum oranının bu özelliği taşımayanlara kıyasla daha yüksek olmasıdır.
Canlılarda görülen bazı özelliklerin bariz adaptif amaçları olmasına karşın çoğu özelliğin mecudiyetinin nedeni aşikar değildir. Bunun çeşitli nedenleri olabilir: bir özellik eskiden yararlı olmasına rağmen artık olmayabilir; bir özelliğin faydası vardır ama bu henüz bilinmiyordur; özellik başka bir özelliğe bağlı olarak faydalıdır (Spandrel olgusu). Bu gözlem iki temel ilkenin altını çizer: genetik varyantlar rasgele meydana gelir ve bir canlının çevresi sürekli bir değişim içinde olduğu için adaptasyonların yararlılığı da gelip geçicidir.
Bir özelliğin adaptif olması yani bir organizmanın evrimsel uyumunu artırır nitelikte olması onun her zaman öyle olacağını gerektirmeyebilir. Bir organizmanın evrimsel geçmişinin bir noktasında bir özellik adaptif olmuş olabilir ama organizmanın ortamı veya ekolojik nişi zaman içinde değiştiği için bir adaptasyon gereksiz ve hatta bir rahatsızlık kaynağı bir hale gelebilir. Bu tür adaptasyonlara vestigial denir.
Bir karşı-adaptasyon başka bir adaptasyonun neden olduğu seçici baskı sonucu ortaya çıkmış bir adaptasyondur. Bu olgu evrimsel silahlanma yarışında görülür bir türü avantajlı kılan bir özellik başka bir türde oluşup yayılan bir özellik sonucu etkisini kaybeder.Çevre şartlarıyla adaptasyon doğru orantılıdır
ÖRNEKLER
1.Bukalemunun bulunduğu ortama ve duruma göre renk değiştirmesi.
2- Kurbağanın sinek yakalayabilmek için uzun dilli olması.
3.Yunusların vücutlarında yağ depo edebilmeleri.
E V R İ M
Yıllar önce yaşamış canlıların günümüze gelinceye kadar geçirdiği değişim sürecine EVRİMLEŞME denir.
Evrimleşmeyi inceleyen bilim dalına EVRİM denir.
EVRİM
Canlıların çok uzun zaman içinde geçirdikleri veya geçirmekte oldukları değişmelere evrim denir.
Evrim canlılardaki değişmelerin nedenlerini ve canlılar arasındaki akrabalık derecelerin araştırır
Evrim kavramı zaman içinde bir değişmeyi açıklar.
Canlılardaki evrim zaman içinde bazı türlerin yok olması yeni türlerin oluşması ve türdeki tüm değişmeleri açıklamaya çalışır .
.
16. ve 17. Yüzyılda mikroskobun keşfi ve modern biyolojinin gelişmesi sonucunda kalıtım bilimiyle iş birliği yapılarak canlılardaki değişim benzerlik ve akrabalık dereceleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
LAMARCK ‘ın EVRİM TEORİSİ
Lamarck evrimin canlıların vücutlarını yeni yaşam koşullarına uyum istediğinden ve çabasından olduğunu iddia eder .
Canlılar çevrelerine uyum yapmaya çalışırken bazı organlarını kullanacaklar bazılarını da kullanmayacaklardır.
Kullanılan organ gelişirken kullanılmayan organ körelecektir bu da yeni karakterlerin dölden döle geçip yeni türler oluşturacaklardır.
(kurak ve otsuz bölgede yaşayan zürafaların boyunlarının uzaması )
(ördeklerin ayaklarındaki perdelerin yüzebilmek için ortaya çıktıkları )
Lamarck’ın evrim ile ilgili iki görüşü vardır
a- Canlıların çevre şartları nedeniyle kazandıkları özellikler yeni nesillere aktarılır .
b- Canlılar uzun süreler içinde bazı organlarını kullanma yada kullanmama sonucu yeni karakterler kazanırlar.
FAKAT ;
*Lamarck bu değişikliklerin yavru bireye nasıl aktarıla bileceğini açıklayamamıştır.
*Kullanılan organın gelişmesi modifikasyondur . bireye ait özelliktir. yavru canlılara aktarılamazlar
* WEİSMAN Farelerle yaptığı deneylerde 20 döl boyunca farelerin kuyruklarını kesmiş fakat her dölde farelerin kuyruklarının tamam olduğunu gözlemiştir .
*Sporcu babanın çocuğu gelişmiş kaslı doğmaz
*Müslümanlarda erkek çocuklar sünnet olmalarına rağmen onların çocukları sünnetli doğmaz
D A R W İN ‘ in E V R İ M G Ö R Ü Ş Ü
Darwin bütün canlıların uzun zaman sürecinde ortak bir kökenden evrim yoluyla ortaya çıktığını savunur
Darwin görüşünü adaptasyon ve doğal Seleksiyon la açıklar.
Değişen çevre koşullarına ayak uyduran canlılar yaşar uyduramayanlar ölür . doğal Seleksiyon sonucunda ortamda kalan canlılar adaptasyon yeteneği olan canlılardır .
Mutasyonlar sonucunda yeni karakterler kazanan canlılardan çevre şartlarına uyum sağlayanlar yaşamını sürdürür diğerleri yok olur .
Darwin görüşlerini “ TÜRLERİN KÖKENİ “ adlı kitabıyla açıklamıştır .
Evrime göre canlılar birden bire değişikliğe uğramazlar bu çok uzun bir süreçtir .
Bir türden başka bir türün oluşum sürecinde ara form canlıların olması gerekir fakat ara form canlıya rastlanamadı .
Yapılan paleontolojik çalışmalarda yüzlerce milyon yıl önce yaşamış canlıların bugünkü ile aynı yapıda olduğu görülmüştür .
Elde edilen canlı fosilleri canlıların dünyada belli bir dönemden sonra görülmeye başlandığını göstermiştir.