Evrimin Halkaları Birbirine Ekleniyor

Biyolojide evrim, “türlerin nesilden nesile, değişime uğrayarak ilk halinden farklı özellikler kazanması” diye açıklanır. Evrim sonucunda farklılaşan türler, yeni türlerin ortaya çıkmasına neden olur. İşte bilim dünyası, üst üste, “doğal seçilim”i temel alan teorisi ile modern evrimin babası olarak kabul edilen Charles Darwin’i destekleyen gelişmelerle çalkalandı:

54 Milyon Yıllık Kafatası Primat Beyninin Evrimi Hakkında Ezber Bozdu

Florida Doğa Tarihi Müzesi ve Winnipeg Üniversitesi’nden araştırmacılar ilkel primatların beyninin ilk detaylı görüntüsünü oluşturdular. Bu çalışma hiç umulmadık şekilde, en eski atalarımızın kuzenlerinin görme duyusundan çok koku alma duyusuna dayandıklarını ortaya çıkardı. 

Hayat Sudan Karaya “Sıçradı”

Kuzey Arizona Üniversitesi’nden bir ekip katı bir yüzeyden havaya sıçramayı başaran en az altı balık türü keşfetti. Üstelik, sıçrama yeteneğinin balıklarda hiç de nadir bir hadise olmadığı düşünülüyor. Hayat suda başladı. Peki karaya nasıl sıçradı? Araştırmacılar, inceledikleri bir grup balıkta bunun ipucunu gördüklerini ve geçmişte karaya çıkan balık türlerinin sanıldığından çok daha fazla sayıda olabileceğini söylüyor.

Göz Rengini Gendeki Hata Belirliyor

Bilim insanları, renkli gözün görme sinirlerini oluşturan 6 milyar genetik koddaki sadece birkaç kodun yanlışlığından kaynaklandığını belirledi. Bilim insanları, renkli gözün görme sinirlerini oluşturan 6 milyar genetik koddaki sadece birkaç kodun yanlışlığından kaynaklandığını belirledi. Bu mutasyonlar, insanların birbirlerinden farklılaşmasını sağlıyor.

Dinozorları Yok Ettiği Düşünülen Asteroit Aklandı

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), 65 milyon yıl önce dinozorları yok ettiğine inanılan asteroitin aslında suçsuz olduğunu ve dinozolarların yok olmasından sorumlu olmadığını açıkladı. İlk kez 2007 yılında Nature dergisinde yayımlanan teoriye göre, dinozorların ölümünden asteroit kuşağındaki 298 Baptistina asteroit grubundaki bir gök cismi sorumlu tutulmuştu.

Kanada’da Bulunan Dinozor Tüyleri Tarihi Değiştirecek

Kanada’da Alberta’nın güneydoğusundaki çayırlarda, amber taşları içinde bulunan fosilleşmiş tüyler, dinozorların ve kuşların tüylerinin evrimine ışık tutacak en büyük keşif oldu. Dinozorların yaşadığı zamanlardan kalma fosiller konusunda tam bir hazine olan bölgede çalışan Alberta Üniversitesi’nden bir ekip, 66 ile 99 milyon yıl önce yaşanan Geç Cretaceous döneminden kalma toplam 11 tüy bulduklarını açıkladı.

Kehribar İçinde Dinozor Tüyleri Bulundu

Tam 70 milyon yıldır kehribarın içinde sıkışmış halde keşfedilen bu dinozor tüyü ve birlikte bulunan böcek ve  örümcek ağları, büyük bir gizemi çözüyor. Kanada’nın batısında bulunan ve tarihleri günümüzden 70 milyon yıl öncesine kadar dayanan kehribarların içinde hapsolmuş halde bulunan tüyler, bilimadamlarına çok önemli bir sırrı çözmelerinde yardımcı oluyor.

Dünyada Yaşam Nasıl Başladı?

Bugüne kadar bildiğimiz tek gerçek şuydu: Yeryüzüne bir göktaşı (asteroit) çarptığında, yoluna çıkan hiçbir şey canlı kalmaz. Gelgelelim, bazı bilim adamları böylesine ölümcül çarpışmaların, bazı canlıları yok etmekle birlikte, öncelikle başka yaşamları tetiklediğine ilişkin kanıtlar giderek artıyor.

Yaşam Tatlı Sularda Başladı

Düne kadar hayatın tuzlu suda başladığını öne süren tez, tatlı suda yapılan deneylerin sonuçlarıyla zayıfladı. Yaşamın, ilk canlı hücrelerin ortaya çıkmasıyla başladıysa, bu hücrelerin tuzlu suda mı yaşama ve gelişme şansı daha fazladır yoksa tatlı suda mı?

Hayatta Kalmak İçin Ayakları Kısaldı

Bilim insanları, ada ortamında yapılan deneyde, sürüngenlerin düşmanlarından korunmak için fizyolojik olarak arka ayaklarının kısalması sayesinde hayatta kaldığını gözlemledi.

Erken Memeli Evriminde Bir Kilometre Taşı

Kuzeydoğu Çin’de eteneli (plasentalı) memelilerin erken atalarına ait yeni bir fosil keşfedildi. Keşif, insanı da kapsayan eteneli memeli dalının sanılandan 35 milyon yıl evvel, bugünden 160 milyon yıl önce keseli memelilerden ayrıştığını gösteriyor. Çalışmanın ilginç yanı ise bu ayrışmanın tarihine dair, evrimsel genetik analizlerle yapılan önceki tahminleri doğrulaması. 25 Ağustos tarihinde Nature dergisinde yayınlanan çalışma…