Gen akışı veya gen göçü, popülasyon genetiğinde, gen alellerin bir popülasyondan diğerine aktarılmasıdır. Popülasyon içine veya dışına olan göçler, belirli bir gen varyantını taşıyan üyelerin oranı olan alel frekanslarında, belirli bir değişikliğin ortaya çıkmasından sorumlu olabilirler. Bu göçler, aynı zamanda belli bir tür veya popülasyonun mevcut olan gen havuzuna ek olarak, yeni genetik varyantlar getirebilirler.
Etiket: evrim
Popülasyon Genetiği Nedir?
Popülasyon genetiği, alel frekansının dağılımını ve değişiminini araştıran genetiğin bir alt dalı olup popülasyondaki gen ve alellerin görülme sıklıkları ile etkileşimlerinin, doğal seçilim, genetik sürüklenme, mutasyon ve gen akışı gibi mekanizmalar yoluyla araştırılmasıdır. Bu konuda, dört temel evrimsel mekanizma ve etkileri üzerinden yola çıkarak araştırma yapar.
Hayat Sudan Karaya “Sıçradı”
Kuzey Arizona Üniversitesi’nden bir ekip katı bir yüzeyden havaya sıçramayı başaran en az altı balık türü keşfetti. Üstelik, sıçrama yeteneğinin balıklarda hiç de nadir bir hadise olmadığı düşünülüyor. Hayat suda başladı. Peki karaya nasıl sıçradı? Araştırmacılar, inceledikleri bir grup balıkta bunun ipucunu gördüklerini ve geçmişte karaya çıkan balık türlerinin sanıldığından çok daha fazla sayıda olabileceğini söylüyor.
Genetik Çeşitlilik Nedir?
Genetik çeşitlilik, bir biyolojik çeşitlilik düzeyi olup bir türün gen havuzundaki genetik özelliklerinin toplam sayısını gösterir. Genetik çeşitlilik, çeşitlenen genetik özelliklerin eğilimini tanımlayangenetik değişkenlik terimi ile aynı şey olmayıp bundan ayrılır. Genetik çeşitlilik, popülasyonların değişen çevrelerine uyum sağlamalarına olanak tanır.
Evrenin Evrimi
Bilimsel bulgular tarih boyunca her zaman dogmalarla çelişmiştir, ama farklı bilimsel disiplinler arasında sürekli bir uyum söz konusudur. Bu yazıda evrenin tarihi ile maddenin evriminden bahsedilecek ve biyolojik evrimin neden kaçınılmaz olduğu gösterilerek, fizik bilimleri ile biyoloji bilimleri arasındaki uzlaşma vurgulanacaktır.
Göz Rengini Gendeki Hata Belirliyor
Bilim insanları, renkli gözün görme sinirlerini oluşturan 6 milyar genetik koddaki sadece birkaç kodun yanlışlığından kaynaklandığını belirledi. Bilim insanları, renkli gözün görme sinirlerini oluşturan 6 milyar genetik koddaki sadece birkaç kodun yanlışlığından kaynaklandığını belirledi. Bu mutasyonlar, insanların birbirlerinden farklılaşmasını sağlıyor.
Dinozorları Yok Ettiği Düşünülen Asteroit Aklandı
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), 65 milyon yıl önce dinozorları yok ettiğine inanılan asteroitin aslında suçsuz olduğunu ve dinozolarların yok olmasından sorumlu olmadığını açıkladı. İlk kez 2007 yılında Nature dergisinde yayımlanan teoriye göre, dinozorların ölümünden asteroit kuşağındaki 298 Baptistina asteroit grubundaki bir gök cismi sorumlu tutulmuştu.
Yaratılışçılar Bilim İnsanı Kılığında Okullara Girmesinler
Bilimciler ortak açıklama yaparak okullarda ‘bilimsel’ tanımlamasıyla yaratılışçılık inancını anlatan dini grupların yasaklanmasını istedi. İngiltere’de aralarında Sir David Attenborough ve Richard Dawkins’in de bulunduğu önde gelen bilimadamları, hükümeti okullarda “yaratılışçılık” görüşünün öğretilmesine ilişkin kuralları sıkılaştırmaya çağırdı.
Meyveciliğin Tarihçesi
Dünya da meyveler üç şekilde insan gıdası oldu; yabani türler doğadan toplanarak, doğa ve insanın yavaşça ıslah ettiği yerli türler kültüre alınarak ve neolitik çağdan günümüze kadar birbirini izleyen sömürge ve göçlerle taşınan türler geliştirilerek. Meyve ağaçları, kökleri sayesinde yaz kuraklıklarına dayanıklı olduğundan bin yıllar boyunca en eski medeniyetlerin gelişmesine olanak sağladı.
Kanada’da Bulunan Dinozor Tüyleri Tarihi Değiştirecek
Kanada’da Alberta’nın güneydoğusundaki çayırlarda, amber taşları içinde bulunan fosilleşmiş tüyler, dinozorların ve kuşların tüylerinin evrimine ışık tutacak en büyük keşif oldu. Dinozorların yaşadığı zamanlardan kalma fosiller konusunda tam bir hazine olan bölgede çalışan Alberta Üniversitesi’nden bir ekip, 66 ile 99 milyon yıl önce yaşanan Geç Cretaceous döneminden kalma toplam 11 tüy bulduklarını açıkladı.
Kehribar İçinde Dinozor Tüyleri Bulundu
Tam 70 milyon yıldır kehribarın içinde sıkışmış halde keşfedilen bu dinozor tüyü ve birlikte bulunan böcek ve örümcek ağları, büyük bir gizemi çözüyor. Kanada’nın batısında bulunan ve tarihleri günümüzden 70 milyon yıl öncesine kadar dayanan kehribarların içinde hapsolmuş halde bulunan tüyler, bilimadamlarına çok önemli bir sırrı çözmelerinde yardımcı oluyor.