Mantık, kıyas, hatalı mantık, safsata nedir?


Mantık, doğru düşünmenin kurallarını inceleyen felsefi bir disiplindir.

Bu açıdan mantık, bilginin doğruluğunu değil, bilginin doğruluğunu ifade eden düşünce ve kavramların kendi içsel bütünlüğünün doğruluğunu inceler. Böylece mantıksal olarak doğru olan bilgi ve bilim anlamında yanlış olabilir.

Mantık, düşünmenin kural bakımından incelenmesi olduğundan formel yani biçimsel özellik gösterir.Formel Mantığın en önemli temsilcisi bu konu üzerine altı kitap yazan Grek düşünür Aristotalestir.Onun ölümünden sonra yazdığı eserler Organon adı altında bir araya getirilmiştir.

Mantık “kıyas “ denilen düşünme yöntemini kullanır.Bu esnada “çelişmezlik ilkesi”, “yeter neden ilkesi”, “üçüncü durumun olanaksızlığı” gibi ilkelere bağlı kalır.

Bu düşünme biçimi bütün bir orta çağ boyunca hakim olan Skolastik düşünce biçimiydi. Biçimsel mantığın soyutlamaları, gerçek dünyayı ancak çok dar sınırlamalar içinde ifade etmeye yeter. Bu soyutlamalar tek yanlı ve statiktirler, ve özellikle hareket, değişim ve çelişki gibi karmaşık süreçlerle uğraşırken umutsuz derecede yetersizdirler.Ortaçağ Hıristiyan düşüncesi elindeki dogmalardan hareket ederek Aristonun formel mantık ilkeleri ile meleklerin cinsiyeti dahil pek çok akla gelmeyecek teolojik meseleyi tartışmakla vakit kaybetmiştir.

Bu esnada Aristo’ya haksızlık etmemek gerekir.Zira bu büyük düşünür için kıyas muhakemenin yollarından sadece birisiydi.Ancak Aristonun diyalektik dahil yazdıklarından yalnızca biçimsel mantık ile ilgili olanlar Kilise tarafından alınmış ve orta çağ boyunca Aristo düşüncesi cansızlaştırılmıştır.Rönesans ve reformasyon ile birlikte biçimsel mantık gözden düştü.Kant’ın “saf aklın eleştirisi” ile başlayan biçimsel mantık eleştirisi Hegel ile doruğa ulaştı.Hegel hareket halinde olan şeyleri içeren,çelişkiler ile baş etmeyi bilen diyalektik düşünce biçimini ortaya koyarak Aristo mantığını devrini kapatıp bir çığır açmış oldu.Sembolik mantık ise matematiğin devreye girmesi ile Leibniz ve daha sonra Bertrand Russel tarafından geliştirilerek bu günkü halini aldı.

Kıyas; en az iki öncül önermeden yola çıkılarak zorunlu olarak yeni bir önerme;bir sonuç önermesi elde edilmesidir.Bu esnada tümevarım,tümdengelim veya analoji (benzetme) metotlarını kullanır.

Kıyasa Kant ve Hegel tarafından eleştiriler yöneltilmiştir.Kıyasın,aslında yeni bir şey öğretmediği,sonucun öncüllerin içerisinde zaten gizlice var olduğu ,aldatıcı bir şekilde muhakeme görünüşü verildiği şeklinde eleştirilmiştir.

Kıyas Yöntemleri:

Tümdengelime , tümevarımave analoji (benzerliğe)dayanan üç tür kıyastan bahsedebiliriz.

Tümdengelime dayanan kıyas:
İlk önerme yasayı gösteriyor.

1.Önerme: Tüm insanlar ölümlüdür
2.Önerme: Sokrates de bir insandır
3.Önerme: O halde Sokrates de ölümlüdür.

Kıyas tümevarıma yönelik Kıyas: Bir özel öncülden genele gitme hali:tümevarımdır. (Endüksiyon)

1.önerme:Öğretmen maaşı geçinmeye yetmiyor
2.önerme:Doktor maaşı geçinmeye yetmiyor
3.önerme:Hakimlerin maaşı geçinmeye yetmiyor

Sonuç: O halde memur maaşları geçinmeye yetmiyor

Kıyas yolu:analoji tipi kıyas

1.önerme:Akıl Tanrıya benzer.
2.önerme :Akıl görünmezdir
Sonuç önermesi:O halde Tanrı da görünmezdir.

Analoji tipi kıyas “varsayımsal” oluyor.Yani birinci önerme de iki şey birbirine benzetiliyor.Ama gerçekte iki şey ne kadar benzerdirler?Bu tip kıyası “kesinlik” gerektiren felsefe ya da bilimsel konularda değil,pratik maksatla günlük hayatta kullanabiliriz belki

“Gül kardeşi Ayşeye benziyor,Ayşe çalışkandır,o halde Gülde çalışkandır gibi…”

MANTIK HATALARI-SAFSATALAR

Aristonun geniş biçimde incelediği mantık hataları kıyas yaparken hatalı önermeler kullanılması ile oluşur.Safsata ise kelime anlamı ile boş,temelsiz ,asılsız söz demek.Çoğu kez bilerek ya da bilmeyerek yapılan mantık hataları sonucu ortaya çıkıyor.

Şimdi mantık hatalarına yakından bakalım…

1- Sınırsız genellemeler ile yapılan akıl yürütmeler (Dicto simpliciter-fallacy of accident):

İstisnaları göz ardı ederek yapılan akıl yürütmelerdir. “Bütün”, “her”, “asla”, “daima”, “her zaman”, “hiç bir zaman” gibi kelime ve tâbirlerin geçtiği hükümlerin yanlış oldukları, birkaç istisnâ göstererek ispatlanabileceği için bunları kullanırken çok dikkatli olmak gerekir.

Örnekler:
“Bütün kuşlar uçar”
“Bütün domatesler kırmızıdır”
“İnsanları kesmek (her zaman) suçtur,cerrahlar da insanları keser,o halde cerrahlar da suçludur.”
“İnsanların evine izinsiz girmek (her zaman) suçtur,itfaiyeciler insanların evine izinsiz girer,o halde itfaiyeciler suçludur.”

“Her zaman ,hepsi”gibi ifadeler kullanılmadığında dahi doğan anlam “her zaman,hepsi” gibi ifadeler kullanıldığı gibi olduğundan sonuç aynıdır.O yüzden önermelerde ya “hepsi,her zaman” ya da “bazıları”bazen” ifadeleri kullanılmalıdır.

Bir hükmü ispatlamak, inkâr etmekten daha kolaydır. Bir hükmü geçersiz saymak için, o hükümle ilgili bütün noktaların bilginiz dahilinde olması gerekir. Yani, “yok” diyebilmek için, bu “yok” ile alâkalı bütün ‘var”ları bilmeniz gereklidir. Meselâ, bir kitap içinde herhangi bir cümlenin olmadığını iddia ediyorsanız, bu iddianızı ispatlamak için, kitaptaki her bir cümleye vakıf olmanız gerekmektedir.Her zaman bir istisna çıkabileceğinden sınırsız genelleme yapmaktan kaçınmaya çalışılmalıdır.Bütün kuğular beyazdır demek için bütün kuğuları tek tek görmek gerekir.İçlerinden bir tekinin rengi beyazdan başka bir renk ise önermeniz yanlış çıkacaktır.

2-Özelden kalkıp genelleme yapan önermeler (a dicto secundum quid ad dictum simpliciter)

Tek tek görülen olguları kolayca genellemeye kalkma yanılgısıdır.
“Bu güne kadar gördüğüm bütün kuğular beyazdı,o halde bütün kuğular beyazdır.”
“Şu okulda üç kişiyi sigara içerken gördüm, demek ki okuldaki herkes sigara içiyor.”

3- Önyargıya dayalı hatalar (Argumentum Ad Hominem):

Önermeyi yapan kişinin güvenilirliği eleştirilerek edilerek reddedilir.Örneğin mahkeme salonunda savcı tanığa dönerek şöyle der: “Sanığın suçlu olmadığını söylüyorsunuz ama biliyoruz ki sizde bir suçlusunuz,o halde ifadenize güvenemeyiz ve tanık suçludur.”
Yahut: “Hakem penaltı kararını doğru vermedi,zira kendisi ceza sahasında düşürülen çocuğun babası olur”
“Anayasa mahkemesinin AKP yi kapatmama kararı yanlıştır.Çünkü mahkeme başkanını daha önceden AKP oraya atamıştı,o halde mahkeme taraflı karar vermiştir”

Bu tür mantık her ne kadar haklı bir perspektiften bakıyor gibi görünse de sonucun doğruluğu garanti edilemez

4- Merhamet uyandırarak gerçekleri saptırmak (Ad Misericordiam):

Hisleri istismar etmekten doğan hatalardır.
“Şu adam başkan olsun, çünkü annesi yaşlıdır, karısını da yeni kaybetti.”

Yakın tarihten safsataya bir örnek,
Bülent Arınç:Burdur 16.11.2009 Radikal gazetesi:

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hükümetin icraatlarını överken Erdoğan için ““Bak Tayyip bey bile ne halden ne hale geldi. Arınç, şöyle devam etti:
“Allah ve millet bizimle beraber. Öyle öften, pöften, tanktan, toptan, tüfekten korkarak yola çıkmadık. Onun bunun kaşını, gözünü oynatmasından korkacak değiliz.”
Arınç iktidar olmanın insanı yorduğunu, geceleri uykularını kaçırdığını anlatırken de Erdoğan’ı örnek gösterdi:
“Bak Tayyip bey bile ne halden ne hale geldi. O civanım delikanlının şimdi gözlerinin altı morardı, düşünüyor. İktidar sorumluk ister, yorulmak, bazen ağlamak ister.”

5. “Hakikata zıt Faraziye (Hypothesis Contrary to fact):

Geçmişte olduğu veya gelecekte olacağı farzedilen olayları ileri süren akıl yürütmeler.Bu olayların böyle olduğu veya olacağı şeklinde açık kanıtlar yoktur.

“Bu pidelerden yeseydin,anlayacaktın ne kadar güzel olduğunu.”
“Hitler, Rusya’ya saldırmayıp yeni cephe açmasaydı Naziler savaşı kazanacaktı.”

6. Yanlış kıyas -Kıyas-ı maalfarik- (False Analogy):

“Birbirine benzemeyen şeyler arasında yapılan kıyas yani, doğru olmayan ve hakikate uymayan mukayese”

Benzetmelerde mutlaka benzetilen şeyler arasında fark olur.(teşbihde hata olmaz) Ancak aradaki farklar çok fazla ise ve kıyas esnasında sadece zayıf bir bağlantı üzerinden gidiliyorsa kıyas yanlış olacaktır.

    Örnek: 

  • “Hekimler teşhiste güçlük çektikleri zaman tıp kitaplarına dönüp araştırma yaparlar,o halde tıp öğrencileri de sınavlar esnasında çıkartıp ders kitaplarına bakabilmelidirler.” (Doktorluk pratiği ile üniversite sınavları benzer şey değildir)
  • “Amerikaya ilk yerleşenler önce kızılderelileri temizlemekte haklıydı;sonuçta birkaç yumurta kırmadan omlet yapamazsın. (kızıldereliler ile yumurta benzer şeyler değildir)

6- Yanlış sebep-netice ilişkisi :

Olaylar arasında kurulan ilişki sadece zamansal birlikteliklerine veya birsinin diğerini öncelemesine dayanmaktadır.
a. Post Hock-tam adı:“Post hoc ergo propter hoc) Birbirini takip eden olaylar arasında nedensellik ilişkisi kurmaktır. “Sonra gelen önce gelenden dolayı böyle oldu” mantıki safsatadır.İki olay ard arda geldiğinde ikinci olay ilk olaydan dolayı ortaya çıkmış gibi değerlendirilir.Post Hoc olarak kısaltılır ve sahte neden,sadece korelasyon,aynı anda olmayla ilişkili korelasyon(bağıntı) diye bilinir.

Diğer faktörleri dışarıda bırakarak sonuç olarak görülen şey ondan önce vuku bulan şeye bağlanır.Büyüsel düşüncede,batıl inançlarda görülen geçersiz mantık uygulamasıdır.
A oldu,sonra B oldu.O halde A, B nin sebebidir.

    Örnek: 

  • “Ne zaman şemsiyemi unutsam yağmur yağıyor; demek yağmurun yağmasına şemsiyemi unutmam sebep oluyor.”
  • “17 Ağustos depremi yanlış yolda yürüyen ,dininden sapan insanlarımıza bir cezadır.”

7. cum hoc ergo propter hoc (with this therefore because of this)

Aynı zaman dilimlerinde birlikte görülen iki olay,yeterince delillendirilmeden ve üçüncü faktörün etkisi hesaba katılmadan birisi diğerinin nedeni gibi sunulur.,
• A ,B ile ilişkili gibi görünmektedir.
• Bu yüzden, A B’nin nedenidir.

    Örnek: 

  • Gece ışık açık uyuyan çocuklarda daha sonraki yaşlarında myopi gelişmesi sık görülür.”
    Bu sonuç, Pennsylvania Üniversitesi Medical Center da yapılıp 13 Mayıs 1999 Nature dergisinde kapak konusu olarak yayımlanmıştı.Fakat sonraki bir çalışma Ohio State Universitesinde yapıldığında, myopi gelişimi ile ışığın açık uyunması arasında ilişki bulunmadı fakat ebeveyndeki myopi ile çocukta myopi gelişmesi arasında ilişki buldu ve myopik ebeveynlerin çocuğun yatak odasındaki ışığı çoğu zaman açık bıraktıklarını ekledi.

8. Bilinmeyene başvurma :( appeal to ignorance-argumentum ad ignorantiam)

İddiayı ispatlamak için aksini ispatlamanın imkansızlığına ya da zorluğuna dayanmak dayanmak. “Yanlışımı göster,gösteremiyorsan haklıyım demektir.”

    Örnek: 

  • “Kimse aksini kanıtlayamadığına göre Tanrı vardır.”
  • “Yeni uygulanmaya başlayan deneysel kemoterapi işe yarıyor olmalı zira geri dönüp şikayet eden hastaya rastlamadım.”(belki hepsi ölmüştür)

9. Sadece iki ihtimal üzerine kurulu hükümler (Either or):

“A, B’den ya büyüktür veya küçüktür” (Eşit de olabilir.).

    Örnek: 

  • “Eğer sen başkalarını manipüle etmeye kalkmazsan onlar seni manipüle edeceklerdir.”
  • “Gelecek seçimlerde AKP yi yine seçmezseniz Türkiyenin geleceğini karartırsınız.
  • “Eğer kapitalizm çökerse yerine komünist totaliter düzen(faşizm) gelecektir.O yüzden bu düzene razı olmak en iyisidir.

10.Sahte ikilem (false dilemma):

İkisinin de sonuna kadar gidildiğinde kötü sonuçlar doğrucakşekilde ikilem sunan safsata.

“Ya büyük bir araba alır maaşını benzine yatırırsın,ya da küçük bir araba alıp kaza esnasında hayatını tehlikeye sokarsın.

11.İşaretleri hatalı algılama (faulty sign)

    Örnek: 

  • “Karım ,ben işten eve geldiğimde kapıyı hep geç açıyor.Benden gizli birileri ile görüşüyor olmalı.
  • “Patron ofisten içeri girdiğinde yüzü çok gergindi ,herhalde birimizi işten atacak”

12.İki yanlış bir doğru eder:

Kendi haklılığını kanıtlamak için başkasının benzer yanlışını ileri sürmek

    Örnek: 

  • “Ermeni soykırımından söz edenler önce dönüp kendi ülkelerinde Kızılderililere ne yaptıklarına baksınlar”
  • “AKP ye neden milletvekili dokunulmazlığını kaldırmadınız diyenler kendi hükümet dönemlerinde kaldırmışlar mıydı?”
  • “Bize Apo’yu asın diyorsunuz,siz kendi iktidarınızda Apo’yu asmış mıydınız?”

13.Kanıtlanmış farzedilen öncül ile varılan sonuç (beggin the question- (petitio principii)

:Sonuç cümlesi öncüllerin yeterince ispatlanmış,haklı öncüller olması halinde anlam ifade eder.Eğer öncül ispattan yoksun,öznel bir fikirden ibaret ise sonuç cümlesi yanlıştır.

    Örnek: 

  • “Kürtaj cinayettir.Cinayet de bir suçdur.O halde kürtaj suçdur.”
    Burada kürtajın cinayet olduğu faraziyesi ispata muhtaçtır.Kürtaj cinayet üzerinden suça bağlanmak istenmektedir.
  • “Tanrının varlığını biliyoruz. Zira , O’nun yarattığı mükemmel düzeni(dizaynı) gözlerimizle görebiliyoruz.
    Bu düşüncenin sonuç cümlesi “Tanrı vardır” şeklindedir.Öncül ise gözlerimizle gördüğümüz mükemmel düzeni yaratan,dizayn eden bir tanrı olduğunu zaten farz etmektedir.Öncül (düzenin mükemmel olduğu ve yaratıldığı) ispata muhtaçken sonuca varılamaz.
  • “İncil tanrı vardır demekte.İncil de hep doğrular yazılmıştır.O halde tanrı vardır.
    İncilin doğruları yazdığı ispata muhtaçtır.

14.Sahte neden uyduran safsata (Fallacy of False Cause veya Non Sequitur):

Öncül ile sonuç arasında kurulan nedensellik ilişkisi ya ilişkisiz ya tamamen absürddür. Absürd hali ile mizahın konusudur.Mantıkta bir argümanın sonucunun öncüllerini takip etmeden çıkarılmasıdır. “not sequenced” olarak ingilizceye çevrilebilir.

    Örnek: 

  • “Zafer bizimdir,zira tanrı büyüktür.”
    Tanrı büyük olabilir ama bu ne zafer kazanmanın gerekçesidir ne de haklı olduğunuzun
  • “Daha bulaşık yıkamayı bilmeyen adamsın, bana gelip rusya’nın dış politikasını eleştiremezsin”
    Bulaşık yıkamayı bilmeme ediminden rusyanın dış politikasını bileme sonucu çıkmaz..Kastedilen şey söz konusu kişinin işe yaramaz bir insan olduğu fikridir belki ama mantık olarak cümle safsatadır.Malesef bu tür çıkarımları günlük hayatta çok sık yapmaktayız.
  • “Eskiden kaç köşe yazarı vardı,şimdi kaç köşe yazarı var.İki saatte köşe yazıyorsun.Sen ne marifetli adamsın bakayım.(niye hükümetimizi eleştirdiklerini biliyorum çünkü kötü yazar hepsi de)”
    RTE
    Çok köşe yazarı olmasından , bunların hızlı yazı yazmalarından,hükümeti eleştirmelerinden kötü yazar ve gazeteci oldukları sonucu çıkmaz.

15.Toplum genelini referans göstererek sonuca giden safsata(ad populum):

Vardığı sonucu desteklemek için sağduya seslenmek ya da toplum genelinin öyle düşündüğüne,yaptığına atıfta bulunmak

    Örnek: 

  • “(koca karısına hitaben) Evet seni aldatmış olabilirim ama bilirsin bütün erkekler zaman zaman eşlerini aldatırlar,bu kadarı normaldir”
  • “Evet seni işten çıkartıyoruz ama zaman böyle şimdi,herkes işten çıkartılıyor”
  • “Bütün müşteriler sizin gibi davranırsa bu iş yürümez”
  • “Halk istedikten sonra laiklik de gidecek,şeriatta gelecek zaten.Ama kanlı mı kansız mı olacak onu göreceğiz?”(N.Erbakan)

16.Açık arayarak haklı yönleri gizlemeye yönelik safsata

“Hangi kadın samimiyetle erkeklerle eşit olmak ister ki?(hiç biri istemez)Askere gidip kurşun yemek ister mi, nafaka ödemek ister mi?Erkeklerle aynı tuvaleti kullanmaya yanaşır mı?”

17.Yuvarlanan kar topu safsatası (slippery slope-snow ball)

Bir adım atıldığında onu da zorunlu başka adımların takip edeceği ve kaçınılmaz biçimde kötü olacak bir sonuca varılacağını işleyen akıl yürütmedir.

    Örnek: 

  • “Eğer yüksek mahkeme kürtaja izin verirse,bir sonraki adımı düşün.Ötenaziye de izin çıkacaktır.Bu işin sonu da toplumda istenmeyen,fazlalık görülen yaşlı,özürlü kişilerin toptan imhasına kadar gider.”
  • “Eğer öğrencilerden birisine soru sorarak dersimi bölmesine izin verirsem,diğerleri de soru sormak isteyecek.Böylece bana ders anlatmak için hiç zaman kalmayacaktır.”

18.Öncülün ekstrem noktalara çekilmesi ile yapılan safsata (appealing to extrem)

Yuvarlanan kar topu safsatasına benzer.Ancak iddia ekstrem noktaya çekilirken aradaki zorunlu nedensel basamaklar atlanır.

Örnek:Koca boşandığı karısına şöyle der:Her şeyi milimi milimine eşit bölüşmek istiyorsun demek.O halde sen benim bir testisimi al ben de senin göğüslerinden birisini!

19.Totoloji:

Aynı ifadeyi değişik sözlerle tekrarlamaktan ibaret safsata.Aynı şey söylendiğinden ifade görünüşte tutarlı görünür.Ancak bir sonuca varılmış olmaz.

    Örnek: 

  • “İncil tanrının sözüdür.Bunu bize İncil söylediği için biliyoruz”
  • “Sen mutabık kalması imkansız bir insansın.Eğer bu sözüm üzerine de mutabık kalmazsan bu tam söylediğim gibi senin kimseyle mutabık kalamayan bir insan olduğunu ispatlayacaktır.”
  • “Hastalığın iyileşince, geçecektir.”

20.Otoriteyi referans gösteren safsata:

Önermenin doğru olduğu sonucuna otorite örnek gösterilerek varılır.

“Başbakan aşı olmayacağını söylediyse,aşının kesin yan etkileri vardır.”

21.Çamur at izi kalsın şeklinde safsata soru: (loaded question veya many question)

Tek bir soru forumunda birkaç sorunun ve önyargının ifade edildiği safsatadır.
“Karınızı artık dövmediğiniz doğru mu?”

Soruya evet de denilse hayır da denilse soruya muhatap kişi bir şekilde karısını dövdüğünü kabul etmek durumunda bırakılmaktadır.

Kaynak: http://felsefeforumu.blogcu.com/mantik-kiyas-hatali-mantik-safsata-nedir/6519152