Yaşam bir noktadan sonra başlamak ve başladıktan sonra karmaşıklaşarak yayılmak zorundaydı. Canlı ve cansız arasındaki temel fark kendini kopyalamadır. Cansız varlıklar üremezler, canlılar ürerler. Canlılar adeta üreyerek her yeri kendilerine benzeyen başka canlılarla doldurmak için yaşar gibidir. Gerçekten de evrimsel olarak yaşamın tek amacı üremedir.
Bir kaba bir tane bakteri koyduğunuzda kaptaki bakterilerin sayısı bir günde milyonlara ulaşabilir. Canlıların temel genetik materyalleri bazı kopyalamalar sırasında hata yapar. Yapılan genetik hatalar çoğu zaman etkisizdir. Genetik hatalar, canlının atası olan canlıdan farklı olmasını sağlarlar. Canlılık bir bakıma kendi genlerini biraz değiştirerek bir sonraki nesillere aktarmak ve o genleri kullanarak kendini inşa edecek yeni canlılar yaratma işlemidir.
Hataların küçük bir kısmı yeni oluşan canlılar arasında genetik çeşitlilik yaratır. Etkili hataların çoğu canlının hayatta kalma ihtimalini ve üreme hızını düşürür. Kimi zaman nadir de olsa yeni genetik hatalar canlıların ortamına diğer canlılardan daha iyi uyum sağlamasına yol açabilir. İyi bir genetik hataya sahip olan canlı sağlık ve üreme avantajı elde edeceği için, bu mutasyonlu genleri rakiplerindeki normal genlere göre daha çok yayar. Bu canlı daha uzun yaşar ve bu sürede daha çok ürer. Bunun çocukları da iyi hataya sahip olacak ve daha uzun yaşayıp oransal olarak daha çok döl verecektir. Kısa sürede iyi hatalı olan canlıların sayısı, normal tip canlıların üzerine çıkar. Eskiden hata dediğimiz yeni gen artık bir norm haline gelir.
Kötü mutasyonlar olduğunda da, kötü mutasyonu geçiren canlı doğal süreçlerle zaten eleneceği için bu özellik toplumdan elenir. Kötü mutasyonlu sakat canlılar eleneceği için kötü mutasyonu soğraki nesillere aktaramazlar. Bu yüzden yeryüzü her seferinde daha güçlü, daha hızlı, daha adapte, daha kompleks yaptıran genlerle dolar. Çünkü böyle yaptıran genlerin taşıycıları geçmişte hayatta kalmıştır.
Yaşam muhtemelen kendini kopyalan bir nükleotid zinciriyle başladı. Bu molekülün muhteşemliği kendi benzerlerini yapmasında gizliydi. Bu molekül kendini kopayaldı, kopyalar kendini kopyaldı, kopyaların kopyaları kendini kopyaladı. Tamir enzimleri olmadığından her kopyalamada hata oluyordu. Hatalar sonucunda her seferinde kendini diğerlerine göre en hızlı kopyalayan eşleyici sayıca baskın hale geçiyordu. İşte bu eşleyiciler hücrelerimizdeki genlerin atalarıydı. Yaşamın tek asıl amacı üremedir. İnsan da dahil olmak üzere tüm canlılar genlerini kopyalamak için çabalayan robotlarıdır.
Canlılar karmaşıktır çünkü 4 milyar yıllık doğal seleksiyon eleği her seferinde en karmaşık, en hızlı ve en sağlam yaptıran genlerin taşıyıcılarını seçmiştir. Tasarım görüntüsü veren doğal seleksiyondur. Yaşam 4 milyar yıl önce ıssız okyanuslarda başlamış ve şimdi tüm dünyaya yayılmış bir kopyama enfeksiyondur. Yaşam bir replikasyon bombasıdır.
Freand