Neandertaller hakkında bildiğimizi düşündüğümüz şey yanlış olmuş olabilir. Görünüşe göre iri kaşlı kuzenlerimizden arkeolojik kanıtlara kıyasla çok daha fazlası vardı, ve büyük olasılıkla herkesin düşündüğünden daha erken bir zamanda tür olarak ortaya çıkmışlardı.

Yeni bir çalışma, Neandertallerin, gizemli Denisovanların ve kendimizin genetiğini, bu üç türün nasıl birbiriyle ilişkili olduğunu anlamak için derinlemesine inceledi.

Düşük genetik çeşitliliğe rağmen, Avrasya’daki ormanlarda kol gezen sadece birkaç bin Neandertal var olabileceği önermesinin, muhtemelen türlerin nasıl yaşadığıyla ilgili bir hata olduğunu ve küçük parçalanmış popülasyonlarda on binlerce kişinin yaşamış olduğu olasılığının yüksek olduğunu buldular.

Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı’nda (Proceedings of the National Academy of Sciences) yayınlanan araştırma, Neandertallerin son bir milyon yıllık tarihi hakkında bir takım yeni bulguları ortaya çıkarabildi.

Şaşırtıcı bir şekilde, Neandertellerin ortaya çıkmasına neden olacak soyun ve atalarımızdan Homo erectus’un Afrika’dan göç ettiği sırada ayrıldığı tahmin edilen Denisovalıların neredeyse yok olduğunun farkına vardılar.

Eğer bu olsaydı, Neandertallerin asla Avrupa’ya hakim olmamış olacağı anlamına gelirdi ve kendi türümüz sonunda Afrika’yı terk ettiğinde, şimdi gelişmekte olduğunu bildiğimiz diğer pek çok insanımsıdan (hominin) yoksun, belirgin biçimde farklı bir manzara bulmuş olurduk.

Ayrıca Neandertallerin ilk ortaya çıktığı dönem konusundaki fikrimiz de hatalı olabilir. Bu son araştırma, Neandertellerle Denisovanlar arasındaki ayrışmanın genellikle düşünülenden daha önce gerçekleştiğini ve 744,000 yıl öncesine kadar yerleştiğini iddia ediyor. Bu noktadan sonra, bir türün büyük oranda Avrupa’da ve Yakın Doğu’da kaldığı görülürken, diğeri Sibirya’nın dağlık bölgelerinde yaşıyordu.

Nihayetinde araştırmacılar, Neandertalların eski nüfus tahminlerinin neden binlerce kişiden az sayılarda olduğunu açıklayabililirler. Aslında on binlercesinin var olduklarını, ancak küçük parçalanmış popülasyonlarda yaşadıkları, gen akışını sınırladığı ve bu nedenle bunların çoğunun var olmadığını gösteren bir izlenime sahip olduklarını ileri sürüyorlar.

”Fikir şu ki, adalar gibi coğrafi olarak izole edilmiş bu küçük nüfuslar bazen etkileşime girer, ancak adadan adaya taşınmak bir eziyettir. Dolayısıyla, kendi nüfuslarıyla kalma eğilimi gösterirler.” diye açıkladı araştırmanın yazarlarından Ryan Bohlender.

Bu geleneksel olarak Neandertalleri nasıl gördüğümüzü değiştirebilir, ayrıca hareketleri, kültürleri ve kimlikleri hakkındaki anlayışımızı daha da arttırabilir.

Çeviren: Meltem Kale

Kaynak: iflscience

Bu yazı Evrensel Antropoloji sitesinden alındı

http://www.evrimselantropoloji.org/onceden-dusunulenden-cok-daha-fazla-neandertal-vardi/