İnsan beyni ataklarla değil, “güncellemelerle” gelişmiş

“İnsan beyninin evrimine dair anlayışımızı bütünüyle değiştiriyor” İnsan beyninin sanılanın aksine aniden değil, milyonlarca yıl içinde yavaş yavaş büyüdüğü bulundu. Muhtemelen insanları diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerinden biri büyük bir beyne sahip olması. Beyin boyutuyla zekanın orantısı tartışmalı bir konu. Bilim insanlarıysa hem büyük beynin ne işe yaradığını hem de nasıl bir evrimsel yolculuk…

İnsanlar Büyük Beyinlerini Şans Eseri Kazanmış Olabilir

İnsanlar ve şempanzeler ortak bir atayı paylaşsa da, 4 ila 6 milyon yıl önce farklı evrimsel güzergâhlara sapmışlar. Şempanzeler el ve ayaklarıyla yürüyüp ağaçlarda yaşamaya devam ederken, insanlar da postlarını kaybetmiş ve kuyruklara ihtiyaçları kalmamış. Fakat bizi en yakın akrabalarımızdan en çok ayıran şey, büyük beyinlerimiz olmuş. İnsan beyni (yaklaşık 10 tenis topu büyüklüğünde), bir…

Milyonlarca Canlı Türünden Neden Sadece İnsan Akıllı Olabildi?

Neden sadece biz insanlar bu kadar zekiyiz? Neden diğer canlıların hiç biri insan gibi düşünemiyor? Neden insan her şekilde onları kontrol altına alabilecek güce sahip. Tamam, bunca güce sahip olmak için bir çok aşamadan geçti evet ama neden milyonlarca canlı türlerinden sadece insan akıllı olabildi?

Aklın Doğuşu (1.Bölüm) | Alan Woods – Ted Grant

Beyin Bulmacası: “Organik doğa ölü doğadan çıkıp gelişti; canlı doğa düşünmeye yetenekli bir form üretti. Önce düşünme yeteneğinde olmayan madde vardı; ondan, düşünen madde, yani insan çıktı. Eğer durum buysa –ve doğa bilimlerinden biliyoruz ki öyledir– aklın maddenin anası olmadığı, maddenin aklın anası olduğu açıktır.

Aklın Doğuşu (2.Bölüm) | Alan Woods – Ted Grant

Dil ve Çocuğun Düşüncesi: Genel olarak insan düşüncesinin gelişimiyle insan bireyinin dil ve düşüncesinin çocukluk ve ergenlikten yetişkinliğe varan süreç içindeki gelişimi arasında belli bir benzerlik göze çarpar.  Engels, Maymundan İnsana Geçişte Emeğin Rolü’nde bu hususa değinmiştir:

Gen ve Kültür

Genler, canlıların karakteristik özelliklerinin bulunduğu dölden döle aktarılan kalıtım birimleridir. Sonradan kazanılan özellikler dölden döle aktarılamaz. Ayrıca genler çevreden etkilenirler ve kendilerini tam olarak ifade edemeyebilirler. İnsanda ise çevrenin dışında bir de kültürün etkisiyle evrim, farklı bir yola geçmiştir. İnsanın aletlere olan bağımlılığı, aletlerin gelişmişlik düzeyi zekasının gelişmesi üzerinde müthiş bir rol oynamıştır.

Anıların Kavramsal Olmaktan Çok Fiziksel Oldukları Kanıtlandı

MIT (Massachusetts Institute of Technology) araştırmacıları, tarihte ilk defa anıların belirli beyin hücrelerinde saklandığını gösterdi. Araştırmacılar küçük bir sinir hücresi (nöron) kümesini tetikleyerek deneğin belirli bir anıyı anımsamasını sağladı. Bu sinir hücreleri alındığında denek söz konusu anısını kaybetti.

İnsan Evrimi İle İlgili İki Yeni Bulgu

1-Taş devrinden bu yana beynimiz küçülüyor [1] 2-İnsanlığı birkaç bir kaç yüzbin kişi kurtardı Kimi görüşe göre iyi, kimine göre ise kötü. Son yapılan araştırmalar taş devrinden sonra beynimizin küçüldüğünü gösteriyor. İnsan evrimini inceleyen bilim insanları küçülen beynin olası nedenleri konusunda farklı görüşler ileri sürüyor.

Davranışların ve Belleğin Evrimi

Davranışların ve Belleğin Evrimi Yapısal ve işlevsel tüm tür özelliklerinin DNA ile dölden döle aktarıldığını gördük. Bir türün canlılığının ortaya çıkışından zamanımıza kadar evrimsel olarak gösterdiği tüm gelişmeler, yani filogenisi, DNA ‘sında genler şeklinde bağlanır ve koru­nur. Buna ‘Türün Belleği’ denir. Bunun yanısıra bir tür içerisindeki her birey, yaşam süreci içerisinde öğrendiklerini özel bileşikler şeklinde…

Yaratıcı Beyin

şi benzeri görülmemiş bir eser ortaya koymak olarak tanımladığımız yaratıcılığın kaynağını hiç merak ettiniz mi? Herkes yaratıcı olabilir mi? Yaratıcılık kalıtsal mı? Acaba yaratıcı yönümüzü güçlendirebilir miyiz? Iowa Üniversitesi psikiyatri profesörü Nancy Andreasen yıllarını bu ve benzeri soruların cevabını aramaya adamış bir bilim insanı. Andreasen yaratıcılık ile zekânın farklı şeyler olduğunu belirtiyor ve yaratıcılığı şöyle…

Kafatasımız ve Beynimizin Evrimi

Beynimiz neden büyüdü: Aslında yalnızca beynimiz değil son 3 milyon içinde bedenimiz de büyüdü. Peki, beden beyin oranı değişti mi? Yani beden büyümemiz ile beynimiz orantılı mı büyüdü. Hayır. Şuan beynimiz normal bir memeliden 6 kat daha büyük. Yani beynimize oranla bedenimiz de aynı biçimde büyüseydi biz şuan 300-400 kiloluk bir canlı olurduk. Peki, beynimiz…