Evrendeki Yerimiz


“Evren, 15 milyar yıl önce gerçekleşen şiddetli bir patlamayla başladı.” diye yazıyor Joseph Silk ’Evrenin Kısa Tarihi’ isimli kitabında. ‘Hayvanlardan Tanrılara Sapiens’ isimli kitabında Yuval Noah Harari ise, “YAKLAŞIK 13,5 MİLYAR YIL ÖNCE, Bing Bang olarak adlandırdığımız bir şeyle madde, enerji, zaman ve uzay ortaya çıktı.” diyor. Ancak bu sava (büyük patlama), şimdilerde, bu teorinin esas sahibi Stephen Hawking dahil bir kısım bilim insanı katılmıyor. Nobel ödülü sahibi İsveç’li fizikçi Hannes Alfvén’in, PLAZMA EVREN olarak adlandırılan alternatif modelinde ise, evrenin, bir başlangıcı ve sonu olmaksızın evrimleştiği tezi ileri sürülmektedir. Bu tezde, 10-20 milyar yıl önce böylesi bir büyük patlamanın olmuş olabileceği olasılığı dışlanmamakta, ancak bu patlamanın ve olası diğer patlamaların zaten var olan evrende gerçekleşmiş oldukları, evrenin başlangıcı (maddenin, zamanın, uzayın yaratılması) ile ilişkilendirilemeyecekleri ileri sürülüyor.

Yine de bilim insanları arasında en yaygın olarak Bing Bang teorisi kabul görmektedir ve son yıllarda bu teorinin doğruluğuna ait önemli kanıtlar ileri sürülmektedir.

Evrenin geçmiş ve gelecekteki sonsuzluğuna karşılık, dünyamız dün denilecek kadar yakın bir zaman önce, yaklaşık 4500 milyon yıl önce oluştu. Dünyadaki yaşam ise, denizlerde yaklaşık 3500 milyon yıl önce ortaya çıktı. Karaların yaşam ile kaplanması ise 400 milyon yıl önceye rastlar.

O zamanlardan beri milyonlarca hayvan türü ortaya çıktı, ancak bunların sadece %1 i bugün hayatta. Bizim kendi türümüz sadece bir kaç yüzbin yıldır dünyada bulunuyor.

Bizim öncülümüz olan HOMO ERECTUS bir milyon yıldan fazla yaşadı; ondan da önceki HOMO HABILIS de öyle. Teorik olarak biz HOMO SAPIENS de aynı uzunlukta bir yaşam süresine sahip olmalıyız.

Hatta belki de bizi insan yapan soyut düşünce yeteneğimizle olabilecek değişikliklere ileri teknik çözümlerle karşılık verebilir ve tür olarak yaşama süremizi daha da uzatabiliriz.

Ancak bu teorik yaşam süremize bu yaşam tarzımızla ulaşamıyacağımız artık ortaya çıktı. Şurası da kesindir ki, evrende çok küçük, önemi ötekilerden hiç de fazla olmayan yaratıklarız. Bizim yok olmamız ne evren’in ne de doğanın umurundadır.

Bu sadece bizim umurumuzdadır, umurumuzda olmalıdır da. Ve bu teorik yaşam süremize ulaşmak için SOYUT DÜŞÜNME, PLAN YAPMA yeteneğimizi daha çok kullanmak, daha fazla insan olmak zorundayız, diye düşünüyoruz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s